el-ġabir ~ اَلْغَبِرُ

Kamus-ı Muhit - الغبر maddesi

اَلْغَبِرُ [el-ġabir] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) غَبَرٌ [ġaber]-i mezkûrdan vasftır, fâsid ve tebâh olmuş yaraya denir; yukâlu: جُرْحٌ غَبِرٌ أَيْ فَاسِدٌ

اَلْغُبْرُ [el-ġubr] (ġayn’ın zammıyla) Bir nesnenin bakiyyesine denir; maʹnâ-yı evveldendir, lâkin dem-i hayzın ve memede kalan sütün bakiyyelerinde gâlib olmuştur. Cemʹi أَغْبَارٌ [aġbâr] gelir.

اَلْغِبْرُ [el-ġibr] (ġayn’ın kesriyle) Hıkd ve kîn maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: وَقَعَ مِنْهُ فِي قَلْبِهِ غِبْرٌ أَيْ حِقْدٌ

اَلْغُبَّرُ [el-ġubber] (سُكَّرٌ [sukker] vezninde) Bu dahi bir şey΄in bakiyyesine denir.

اَلْغُبَرُ [el-ġuber] (صُرَدٌ [ṡurad] vezninde) ve

اَلْغَوْبَرُ [el-ġavber] (جَوْهَرٌ [cevher] vezninde) Bir cins balık adıdır.

اَلْغَبَرُ [el-ġaber] (fethateynle) Toprağa ıtlâk olunur. Ve

غَبَرٌ [ġaber] Masdar olur, yara azıtıp tebâh olmak maʹnâsına; yukâlu: غَبِرَ الْجُرْحُ غَبَرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا فَسَدَ Ve

غَبَرٌ [ġaber] Bir ʹillet adıdır ki deve kısmının bakanağının iç yüzünde hâdis olur. Ve Ṯayyi΄ kabîlesi yurdunda Selmâ nâm cebelde bir mevziʹ adıdır.

Vankulu Lugatı - الغبر maddesi

اَلْغُبَّرُ [el-ġubber] (ġayn’ın zammı ve bâ’nın fethi ve teşdîdiyle) Memede bâkî kalan süt; yukâlu: بِهَا غُبَّرٌ مِنْ لَبَنٍ أَيْ بِالنَّاقَةِ Ve İbn Kemâl ve sâhib-i Muhežžeb bâ’nın sükûnuyla zabt etmişler, gâlibâ ikisi dahi lügattır, nitekim Ḵâmûs’ta fehm olunur ve lâkin İbn Kemâl’in mutlak sütle tefsîri münâsib olmaz.

اَلْغَبَرُ [el-ġaber] (fethateynle) Yara tamâm işlemeden onulup tekrâr açılmak.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı