اَلْكَهْدُ [el-kehd] (مَهْدٌ [mehd] vezninde) ve
اَلْكَهَدَانُ [el-kehedân] (fetehâtla) Yürümekte yâhûd iş işlemekte sürʹat eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: كَهَدَ الرَّجُلُ كَهْدًا وَكَهَدَانًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا أَسْرَعَ Ve sürʹat ettirmek maʹnâsınadır; tekûlu: كَهَدْتُهُ أَيْ أَسْرَعْتُهُ Ve bir nesnenin talebinde ilhâh ve ikdâm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: كَهَدَ فِي الطَّلَبِ إِذَا أَلَحَّ Ve be-gâyet yorulup bî-mecâl olmak maʹnâsınadır; yukâlu: كَهَدَ الرَّجُلُ إِذَا تَعِبَ وَأَعْيَا Ve
كَهْدٌ [kehd] Renc ve meşakkat maʹnâsınadır; yukâlu: أَصَابَهُ جَهْدٌ وَكَهْدٌ بِمَعْنًى وَاحِدٍ
اَلْكَهْدَانُ [el-kehdân] (kâf’ın fethi ve hâ’nın sükûnuyla) Merkeb seğirtmek; yukâlu: كَهَدَ الْحِمَارُ كَهْدَانًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ أَيْ عَدَا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı