el-me΄viyy ~ اَلْمَأْوِيُّ

Kamus-ı Muhit - المأوي maddesi

اَلْمَأْوَى [el-me΄vâ] (mîm’in ve vâv’ın fethiyle) ve

اَلْمَأْوِي [el-me΄vî] (vâv’ın kesriyle) ve

اَلْمَأْوَاةُ [el-me΄vât] (مَرْمَاةٌ [mermât] vezninde) Yurda denir; yukâlu: هُوَ مَأْوَى الْمَحَاوِيجِ وَمَأْوِيهَا وَمَأْوَاتُهَا أَيْ مَكَانُهَا

Vankulu Lugatı - المأوي maddesi

اَلْمَأْوِيُّ [el-me΄viyy] (vâv’ın kesri ve yâ’nın teşdîdiyle) Kezâlik suya mensub olan nesne, yaʹnî dilersen hemze ile ve dilersen vâv’la istiʹmâl edersin, عَطَاوِيٌّ [ʹaṯâviyy] diyen kimse kavli üzere.

اَلْمَأْوِى [el-me΄vî] (mîm’in fethi ve vâv’ın kesri ve meddiyle) Deve sâkin olduğu yer hâssatan. Ve bu şâzzdır, nitekim bâb-ı ḵâf’ta مَأْقُ الْعَيْنِ tefsîrinde mürûr etmiştir ki kelâm-ı ʹArabda muʹtellü’l-lâm’da مَفْعِلٌ [mefʹil] vezni üzere kesr-i ʹayn’la hemîn iki kelime gelmiştir, biri مَأْقِ الْعَيْنِ ve biri مَأْوِى الْإِبِلِ dir denmiştir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı