اَلْمُخْرِفُ [el-muḣrif] (مُحْسِنٌ [muḩsin] vezninde) Gebe olduğu mevsimde doğuran hayvâna denir.
اَلْمِخْرَفُ [el-miḣref] (مِنْبَرٌ [minber] vezninde) Şol küçük zenbîle denir ki ona tâze hurmânın aʹlâsını derip korlar; tekûlu: خَرَجْنَا إِلَى الْمَخْرَفَةِ بِالْمِخْرَفِ وَهُوَ زِنْبِيلٌ صَغِيرٌ يُخْتَرَفُ فِيهِ لَطَائِفُ الرُّطَبِ
اَلْخَرْفُ [el-ḣarf] (حَرْفٌ [ḩarf] vezninde) ve
اَلْمَخْرَفُ [el-maḣref] (مَقْعَدٌ [maḵʹad] vezninde) ve
اَلْخَرَافُ [el-ḣarâf] (ḣâ’nın fethi ve kesriyle) Ağaçtan meyve dermek maʹnâsınadır; yukâlu: خَرَفَ الثِّمَارَ خَرْفًا وَمَخْرَفًا وَخَرَافًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا جَنَاهُ Ve bir kimse için yere düşmüş meyve devşirmek maʹnâsınadır; yukâlu: خَرَفَ فُلاَنًا إِذَا لَقَطَ لَهُ الثَّمَرَ Ve güz yağmuruna uğramak maʹnâsınadır; tekûlu: خُرِفْنَا عَلَى الْمَجْهُولِ أَيْ أَصَابَنَا مَطَرُ الْخَرِيفِ Ve pek pîrlikten bunamak maʹnâsınadır; yukâlu: خَرَفَ الرَّجُلُ خَرْفًا إِذَا فَسَدَ عَقْلُهُ أَيْ مِنَ الْكِبَرِ
اَلْمِخْرَفُ [el-miḣref] (mîm’in kesri ve râ’nın fethiyle) Şol zarftır ki devşirilen meyveyi devşirdikçe onun içine korlar.
اَلْمَخْرَفُ [el-maḣref] (mîm’in ve râ’nın fethiyle) Kezâlik yola derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı