el-mes΄ ~ اَلْمَسْءُ

Kamus-ı Muhit - المسء maddesi

الْمَسْءُ [el-mes΄] (mîm’in fethi ve sîn’in sükûnuyla) ve

الْمُسُوءُ [el-musû΄] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Mâcin ve lâübâlî ve Bektaşî-meşreb olmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَسَأَ الرَّجُلُ مَسْئًا وَمُسُوءًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا مَجَنَ Ve dâ΄imâ yolun ortasında gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَسَأَ الطَّرِيقَ إِذَا رَكِبَ وَسَطَهُ أَيْ مَشَى فِي وَسَطِهِ Ve miyâne-i nâsa fitne ve şikâk ilkâsıyla fesâda vermek maʹnâsınadır; yukâlu: مَسَأَ بَيْنَ الْقَوْمِ أَيْ أَفْسَدَ Ve gecikmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَسَأَ الرَّجُلُ إِذَا أَبْطَأَ Ve aldatmak ve reng ve dubara eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَسَأَ فُلاَنًا إِذَا خَدَعَهُ Ve bir nesneyi idmân ve iʹtiyâd eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَسَأَ عَلَى الشَّيْءِ إِذَا مَرَنَ عَلَيْهِ Ve borcu edâda ʹavk ve te΄hîr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَسَأَ حَقَّهُ أَيْ أَنْسَأَهُ Ve tencerenin galeyânını teskîn eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَسَأَ الْقِدْرَ أَيْ فَثَأَهَا Ve bir nesneyi yumuşatıp sehl ve mülâyim eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَسَأَ الرَّجُلَ بِالْقَوْلِ إِذَا لَيَّنَهُ ve bu hasâ΄isten değildir.

Vankulu Lugatı - المسء maddesi

اَلْمَسْءُ [el-mes΄] (mîm’in fethi ve sîn’in sükûnuyla) Mâcin ve bî-bâk olmak; yukâlu: مَسَأَ الرَّجُلُ مَسْئًا إِذَا مَجَنَ Ve مَسْءُ الطَّرِيقِ أَيْضًا نَفْسُهَا yukâlu: رَكِبَ مَسْءَ الطَّرِيقِ إِذَا مَشَى فِي نَفْسِهَا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı