اَلْمُسْتُقَةُ [el-mustuḵat] (mîm’in zammı ve tâ’nın zammı ve fethiyle) Yenleri uzun olan kontoş kürke denir. Ve bu muʹarrebdir, şârihin beyânına göre muşte-i Fârisî muʹarrebidir, yâhûd pûsteden muʹarrebdir; yukâlu: جَاءَ وَعَلَيْهِ مُسْتُقَةٌ أَيْ فَرْوَةٌ طَوِيلَةُ الْكُمِّ Ve صَنْجٌ [ṡanc] yaʹnî zil makûlesi sâz çalacak âlete denir. Bu dahi muşte muʹarrebidir.
اَلْمَسْتَقَةُ [el-mesteḵat] (mîm’in fethi ve sîn’in sükûnu ve tâ’nın fethiyle) Vâhidi, zikr olunan kürk maʹnâsına. Ve Ebû ʹUbeyd eyitti: Bunun aslı lisân-ı Fârisîde “muşte”dir, taʹrîb olunmuştur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı