اَلْمَعَّاضَةُ [el-meʹʹâḋat] (mîm’in fethiyle) Doğururken kuyruğunu kaldırır olan nâkaya denir.
اَلْمُعَاضَّةُ [el-muʹâḋḋat] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) Bir kimseye bir nesneyi ʹivaz vermek maʹnâsınadır; yukâlu: عَاوَضَهُ الشَّيْءَ إِذَا أَعْطَاهُ إِيَّاهُ
اَلْمُعَاضَّةُ [el-muʹâḋḋat] (mîm’in zammıyla) Bi-maʹnâhu. Ve
اَلْعِضَاضُ [el-ʹiḋâḋ] (ʹayn’ın kesriyle) Bi-maʹnâhu eyzan. Ve
عِضَاضٌ [ʹiḋâḋ] At ısırıcı olmak maʹnâsına da gelir; ismdir, yukâlu: بَرِئْتُ إِلَيْكَ مِنَ الْعِضَاضِ Ve
عِضَاضٌ [ʹiḋâḋ] Şiddete sabr etmeğe de derler; yukâlu: فُلَانٌ عِضَاضُ عَيْشٍ أَيْ صَبُورٌ عَلَى الشِّدَّةِ Ve
عِضَاضٌ [ʹiḋâḋ] عَيْشٌ [ʹayş]ın kendiye dahi derler; yukâlu: عَاضَّ الْقَوْمُ الْعَيْشَ مُنْذُ الْعَامِ فَاشْتَدَّ عِضَاضُهُمْ أَيْ عَيْشُهُمْ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı