اَلْمَغْنَى [el-maġnâ] (مَرْمَى [mermâ] vezninde) Bu dahi kifâyet maʹnâsınadır; yukâlu: مَا لَهُ عَنْهُ غِنًى وِلَا مَغْنًى وَلَا غُنْيَةً وَلَا غُنْيَانَ أَيْ مَا لَهُ بُدٌّ Yaʹnî “Filânın ondan kifâyet ve istignâsı yoktur, be-heme-hâl ona muhtâc ve nâçârdır.” Ve
مَغْنَى [maġnâ] İsm-i mekân olur, şol menzile denir ki onda ehl ve sükkânı ikâmet eyledikten sonra göçüp gitmişler ola, ʹalâ-kavlin ʹâmmdır, yaʹnî mutlakan menzil maʹnâsınadır; yukâlu: خَلَا مَغْنَاهُمْ وَهُوَ الْمَنْزِلُ الَّذِي غَنِيَ بِهِ أَهْلُهُ ثُمَّ ظَعَنُوا عَنْهُ أَوْ عَامٌّ Ve
مَغْنَى [maġnâ] مَئِنَّةٌ [me΄innet] maʹnâsınadır, ke-mâ se-yuzkeru.
اَلْمُغْنَى [el-muġnâ] (mîm’in fethi ve ġayn’ın sükûnu ve elifin kasrıyla) Bi-maʹnâhu.
اَلْمَغْنَى [el-maġnâ] (mîm’in fethi ve ġayn’ın sükûnu ve elifin kasrıyla) Kifâyet maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı