اَلنُّبَاجُ [en-nubâc] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Zartaya denir, رُدَامٌ [rudâm] gibi. Ve نُبَاجٌ [nubâc] ve نَبِيجٌ [nebîc] nûn’un fethiyle, köpek ürüyüşüne denir, نُبَاحٌ [nubâḩ] maʹnâsına.
اَلنَّبَّاجُ [en-nebbâc] (bâ-yı muvahhade ile شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) Şedîdü’s-savt olan insân ve hayvâna denir; ve minhu yukâlu: كَلْبٌ نَبَّاجٌ وَنُبَاجِيٌّ كَغُرَابِيٍّ أَيْ نَبَّاحٌ Ve sevîk karıştıracak âlete denir, مِجْدَحٌ [micdaḩ] maʹnâsına, savtı iʹtibârıyladır.
اَلنِّبَاجُ [en-Nibâc] (nûn’un kesriyle) Berriyyede bir köyün adıdır ki onu ʹAbdullâh b. ʹÂmir ihyâ etmiştir.
اَلنُّبَاجُ [en-nubâc] (nûn’un zammı ve bâ’nın tahfîfiyle) Oturak yerinden yel çıkmak, kavara maʹnâsına ki ona رُدَامٌ [rudâm] dahi derler râ-i mühmelenin zammıyla. Ve
نُبَاجُ الْكَلْبِ [nubâcu’l-kelb] ve
نَبِيجُ الْكَلْبِ [nebîcu’l-kelb] Lügattır نُبَاحُ الْكَلْبِ [nubâḩu’l-kelb]de ve نَبِيحُ الْكَلْبِ [nebîḩu’l-kelb]de ḩâ-i mühmele ile ki kelb âvâzı demek olur.
اَلنَّبَّاجُ [en-nebbâc] (nûn’un fethi ve bâ’nın teşdîdiyle) Katı âvâzlı, şedîdü’s-savt maʹnâsına. Ve kalın âvâzlı kelbe إِنَّهُ لَنَبَّاجٌ derler. Ve
نَبَّاجٌ [nebbâc] Kezâlik oturak yerine derler, دُبُرٌ [dubur] maʹnâsına; yukâlu: كَذَبَتْ نَبَّاجَتُكَ إِذَا حَبَقَ Yaʹnî kaçan yellense böyle derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı