اَلْهِوَاسُ [el-hivâs] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Nâkanın kösnümesine denir ki ismdir.
اَلْهَوَّاسَةُ [el-hevvâset] (hâ’nın fethi ve vâv’ın teşdîdiyle) ve
اَلْهَوَّاسُ [el-hevvâs] (hâ’sız) Pençesine gireni hurd haşhâş edici arslana denir; hâ΄ mübâlaga içindir; yukâlu: أَسَدٌ هَوَّاسَةٌ وَهَوَّاسٌ أَيْ هَصُورٌ Ve bahâdır adama ıtlâk olunur; yukâlu: رَجُلٌ هَوَّاسَةٌ أَيْ شُجَاعٌ Ve
هَوَّاسٌ [hevvâs] Esrimiş erkek deveye denir; هَوِسٌ [hevis] gibi, ke-mâ se-yuzkeru. Ve
هَوَّاسَةٌ [hevvâset] Kösnümüş ve erkeğe kızmış nâkaya denir; yukâlu: نَاقَةٌ هَوَّاسَةٌ أَيْ ضَبِعَةٌ
اَلْهَوَّاسُ [el-hevvâs] (hâ’nın fethi ve vâv’ın teşdîdiyle) Arslandır, أَسَدٌ [esed] maʹnâsına. Baʹzılar eyitti: هَوَّاسٌ [hevvâs] şol yürümektir ki yürüyen kimse yere muhkem dayanmakla yürüye. Ve arslana هَوَّاسٌ [hevvâs] dediklerinin aslı budur dedi.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı