بُكُرٌ [Bukur] (عُنُقٌ [ʹunuḵ] vezninde) Yemen’de bir hısn adıdır.
بَكْرٌ [Bekr] (سَكْرٌ [sekr] vezninde) Ṯayyi΄ kabîlesi yurdunda bir mevziʹdir.
Şârih der ki takaddüm maʹnâsından me΄hûzdur. Ve بَاكِرَةٌ [bâkiret] taʹbîri galattır. Ve بِكْرٌ [bikr] müzekker ve mü΄ennese ıtlâk olunur, yaʹnî henüz tezevvüc eylememiş oğlana da denir. İntehâ. Ve
بِكْرٌ [bikr] Şol hatuna, kezâlik şol nâkaya ıtlâk olunur ki dûşîze hükmünde olur. Ve her şey΄in evveline بِكْرٌ [bikr] denir. Ve mesbûk bi’l-mesel olmayan ʹamel ve sanʹata ıtlâk olunur. Ve henüz hâmil olmamış sığır ineğine, ʹalâ-kavlin gencine denir ki dana taʹbîr olunur. Kâle’ş-şârih ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿لاَ فَارِضٌ وَلاَ بِكْرٌ﴾ الآية، أَيْ لاَ مُسِنَّةٌ وَلاَ فَتِيَّةٌ Ve yağmuru çok sehâba denir; yukâlu: سَحَابَةٌ بِكْرٌ أَيْ غَزيرَةٌ Ve ebeveynin en evvelki veledine ıtlâk olunur ki ilk çocuğu taʹbîr olunur. ve en ibtidâ üzüm vermesi olan asmaya ıtlâk olunur; yukâlu: كَرْمٌ بِكْرٌ إِذَا حَمَلَ أَوَّلَ حَمْلِهِ Ve
ضَرْبَةٌبِكْرٌ [ḋarbatun bikrun] Şol kılıç darbesine ıtlâk olunur ki birde kesip katl eylemekle ikinciye hâcet komaya; yukâlu: ضَرْبَةٌ بِكْرٌ أَيْ لاَ تُثَنَّى Kâle’ş-şârih ve minhu’l-hadîsu: “إِنَّ ضَرْبَةَ عَلِيٍّ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ كَانَتْ بِكْرًا” أَيْ قَاطِعَةً قَاتِلَةً بِوَاحِدَةٍ لاَ يَحْتَاجُ أَنْ يُعِيدَهَا
اَلْبَكْرُ [el-bekr] (bâ’nın fethi ve kâf’ın sükûnuyla) Devenin civân olanına derler. Ve
بَكْرٌ [Bekr] Bir kabîlenin babası adıdır ki Bekr b. Vâ΄il b. Ḵâsiṯ’tir.
اَلْبِكْرُ [el-bikr] (bâ’nın kesriyle) Kız oğlan. Ve
بِكْرٌ [bikr] Şol ʹavrete derler ki bir karın doğurmuş ola. Ve veledine dahi بِكْرٌ [bikr] derler gerek müzekker ve gerek mü΄ennes olsun. Ve
بِكْرٌ [bikr] Nâkanın bir karın doğuranına dahi derler. Ve
بِكْرٌ [bikr] Bir kerre vurmakla kesip ayırmağa dahi derler; yukâlu: ضَرْبَةٌ بِكْرٌ Ve fi’l-hadîsi: “كَانَتْ ضَرَبَاتُ عَلِيٍّ أَبْكَارًا إِذَا اعْتَلَى قَدَّ وَإِذَا اعْتَرَضَ قَطَّ” Yaʹnî “Depere vursa iki nîm ederdi ve arkırı vursa iki bölerdi.”
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı