Duhn ~ دُهْنٌ

Kamus-ı Muhit - دهن maddesi

اَلدَّهْنُ [ed-dehn] (dâl’ın fethi ve hâ’nın sükûnuyla) Bir adama münâfıkâne muʹâmele eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir, hasebe’s-sûre izhâr-ı mülâyemetten ʹibârettir; yukâlu: دَهَنَ فُلَانًا دَهْنًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا نَافَقَهُ Ve bir nesneyi yağlamak maʹnâsınadır; yukâlu: دَهَنَ رَأْسَهُ وَغَيْرَهُ رَأْسَهُ دَهْنًا وَدَهْنَةً إِذَا بَلَّهُ Ve

دَهْنٌ [dehn] Yeri ıslatacak mikdâr yağmura ıtlâk olunur; dâl’ın zammıyla da câ΄izdir; cemʹi دِهَانٌ [dihân]dır, كِتَابٌ [kitâb] vezninde. Ve değnekle vurmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: دَهَنَ فُلَانًا إِذَا ضَرَبَهُ بِالْعَصَا Ve yağmur yeri ıslatmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: دَهَنَ الْمَطَرُ الْأَرْضَ إِذَا بَلَّهُ

Vankulu Lugatı - دهن maddesi

دُهْنٌ [Duhn] (dâl’ın zammı ve hâ’nın sükûnuyla) Yemen’den bir kabîlenin adıdır ki ʹAmmâr ed-Duhnî nâm kimse ona nisbet olunur.

اَلدَّهْنُ [ed-dehn] (dâl’ın fethi ve hâ’nın sükûnuyla) Bir nesneyi yağlamak; tekûlu: دَهَنْتُهُ بِالدِّهَانِ أَدْهُنُهُ دَهْنًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ Ve

دَهْنٌ [dehn] ʹAsâ ile vurmağa dahi derler; tekûlu: دَهَنْتُهُ بِالْعَصَا إِذَا ضَرَبْتَهُ بِهَا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı