ذُكَاءٌ [žukâ΄] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Güneş esmâsındandır. Ve bu maʹrifedir, lâ-yansariftir, harf-i taʹrîf dâhil olmaz; yukâlu: طَلَعَتْ ذُكَاءُ أَيِ الشَّمْسُ
اَلذَّكَاءُ [ež-žekâ΄] (وَفَاءٌ [vefâ΄] vezninde) Bir kimse tîz-fehm ve zîrek olmak maʹnâsınadır; yukâlu: ذَكِيَ الرَّجُلُ وَذَكَى وَذَكُوَ ذَكَاءً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَالثَّالِثِ وَالْخَامِسِ إِذَا كَانَ سَرِيعَ الْفِطْنَةِ Ve
ذَكَاءٌ [žekâ΄] Sinn ve sâl ve ʹömr maʹnâsınadır; yukâlu: بَلَغَتِ الدَّابَّةُ الذَّكَاءَ إِذَا أَسَنَّتْ
ذُكَاءُ [žuḵâ΄] (žâl’ın zammı ve elifin meddiyle) Güneşin ismidir, maʹrifedir, lâ-yansarıftır,ona elif lâm dâhil olmaz; tekûlu: هَذِهِ ذُكَاءُ طَالِعَةٌ
اَلذَّكَاءُ [ež-žekâ΄] (žâl’ın fethi ve elifin meddiyle) Kalbin keskinliğine derler, tîz-fehm olmak maʹnâsına; yukâlu: ذَكِيَ يَذْكَى ذَكَاءً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ Ve
ذَكَاءٌ [žekâ΄] Yaşa dahi derler, sinn maʹnâsına; yukâlu: بَلَغَتِ الدَّابَّةُ الذَّكَاءَ أَيِ السِّنَّ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı