زِمْزَمُ [Zimzem] (حِمْيَرُ [ḩimyer] vezninde) Ḣûzistân’da bir mevziʹdir.
اَلزَّمْزَمُ [ez-zemzem] (جَعْفَرٌ [caʹfer] vezninde) ve
اَلزُّمَازِمُ [ez-zumâzim] (عُلاَبِطٌ [ʹulâbiṯ] vezninde) Çok suya denir; yukâlu: مَاءٌ زَمْزَمٌ وَزُمَازِمٌ أَيْ كَثِيرٌ Ve
زَمْزَمُ [Zemzem] ve
زُمَازِمُ [Zumâzim] Kaʹbe-i mükerreme’nin yanında olan maʹrûf kuyunun ismidir. Şârih der ki kesret-i mâ΄ sebebiyle ıtlâk olundu. Ve te΄nîs ve ʹalemiyyetle gayr-i munsarıftır. Pes baʹzıların lafz-ı Süryânîdir kavlleri gayr-i muʹteberdir gûyâ ki ibtidâ cereyâna başladıkta Hâcer cenâbları زَمْ زَمْ diye hitâb eylemekle min-baʹd زَمْزَمٌ [zemzem] ıtlâk olundu; Süryânîde زَمْ dur gitme demek maʹnâsına imiş.
زَمْزَمٌ [zemzem] (ʹalâ-vezni عَرْعَر [ʹaʹar]) Mekke-i müşerrefe’de olan maʹrûf kuyunun ismidir. Ve
زَمْزَمٌ [zemzem] ve عَيْطَلٌ [ʹayṯal] kezâlik bir nâkanın ismleridir,nitekim bâb-ı lâm’da zikr olunmuştur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı