اَلإِحْتِقَابُ [el-iḩtiḵâb] (اِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Havut ve pâlân ensesine حَقِيبَةٌ [ḩaḵîbet] bağlayıp götürmek maʹnâsınadır; yukâlu: اِحْتَقَبَ الشَّيْءَ اِذَا شَدَّهُ فِي مُؤَخَّرِ رَجُلٍ أَوْ قَتَبٍ وَاحْتَمَلَهُ Ve bir nesneyi heybe gibi yüklenip götürmek maʹnâsınadır; ve minhu yukâlu: اِحْتَقَبَ اْلإِثْمَ اِذَا احْتَمَلَهُ Ve iddihâr eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: اِحْتَقَبَهُ أَيِ ادَّخَرَهُ
اَلْإِحْتِقَابُ [el-iḩtiḵâb] ve
اَلْإِسْتِحْقَابُ [el-istiḩḵâb] (bi-kesri’l-hemzeti ve’t-ṯâ΄ fîhimâ] Heybe götürmek; yukâlu: إِحْتَقَبَهُ وَاسْتَحْقَبَهُ أَيِ احْتَمَلَهُ Ve minhu kîle: إِحْتَقَبَ فُلَانٌ اَلْإِثْمَ Yaʹnî filân kimse günâhı إِحْتِقَابٌ [iḩtiḵâb] etti derler, cemʹ edip heybe gibi boynuna aldığından ötürü.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı