اَلْإِعْلَالُ [el-iʹlâl] (hemzenin kesriyle) Bu dahi ikinci defʹada içirmek maʹnasınadır; yukâlu: أَعَلَّهُ إِذَا سَقَاهُ ثَانِيَةً Ve bir adamın davarı ikinci mertebede su içmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَعَلَّ الْقَوْمُ إِذَا عَلَّتْ إِبِلُهُمْ Ve bir adamı hasta ve ʹalîl kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَعَلَّهُ اللهُ أَيْ أَصَابَهُ بِعِلَّةٍ فَهُوَ مُعَلٌّ وَعَلِيلٌ وَلَا تَقُلْ مَعْلُولٌ وَالْمُتَكَلِّمُونَ يَقُولُونَ وَلَسْتُ مِنْهُ عَلَى ثَلَجٍ Yaʹnî مَعْلُولٌ ʹunvânı câ΄iz değildir, her ne kadar mütekellimûn istiʹmâl ederlerse de ve benim ona vüsûk ve iʹtimâdım yoktur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı