el-ânef ~ اَلْآنَفُ

Kamus-ı Muhit - الآنف maddesi

اَلْآنِفُ [el-ânif] (صَاحِبٌ [ṡâḩib] vezninde) ve

اَلْأَنِفُ [el-enif] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Hâle mukârin zamân-ı mâzîden kinâye olur ki burnunun ucunda savuşan işbu ân-ı latîf demek olur; yukâlu: قَالَهُ آنِفًا وَأَنِفًا أَيْ مُذْ سَاعَةٍ أَيْ فِي أَوَّلِ وَقْتٍ يَقْرُبُ مِنَّا وَقُرِئَ قَوْلُهُ تَعَالَى ﴿مَاذَا قَالَ آنِفًا﴾ بِهِمَا أَيْ بِوَزْنِ صَاحِبٍ وَكَتِفٍ Ve

آنِفٌ [ânif] (صَاحِبٌ [ṡâḩib] vezninde) Nebâtı tîz bitiren soy ve kuvvetli yere denir; yukâlu: هِيَ آنِفُ بِلاَدِ اللهِ تَعَالَى أَيْ أَسْرَعُهَا إِنْبَاتًا

Vankulu Lugatı - الآنف maddesi

اَلْآنَفُ [el-ânef] (hemzenin meddi ve nûn’un fethiyle) Otu ziyâde tîz bitiren yer; yukâlu: تِلْكَ أَرْضٌ آنَفُ بِلَادِ اللهِ

اَلْآنُفُ [el-ânuf] (hemzenin meddi ve nûn’un zammı ile) Cemʹi.

اَلْآنِفُ [el-ânif] (hemzenin fethi ve meddi ve nûn’un kesriyle) El-ân maʹnâsına; tekûlu: قُلْتُ كَذَا آنِفًا وَسَالِفًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı