el-iḵnâ΄ ~ الإِقْنَاءُ

Kamus-ı Muhit - الإقناء maddesi

الإِقْنَاءُ [el-iḵnâ΄] (hemzenin kesriyle) Bir kimseyi katl eylemek yâhûd katle haml ve sevk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَقْنَأَهُ أَيْ قَتَلَهُ أَوْ حَمَلَهُ عَلَى قَتْلِهِ Ve deriyi enbâştede çok eğlendirip vaktini geçirmekle çürüyüp tebâh eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: أَقْنَأْتُ الأَدِيمَ أَيْ أَفْسَدْتُهُ Ve bir nesne yoluna girip döleğe gelmekle ahz ve istiʹmâli mümkin ve kâbil olmak maʹnâsınadır; tekûlu: أَقْنَأَنِي الشَّيْءُ أَيْ أَمْكَنَنِي

اَلْإِقْنَاءُ [el-iḵnâ΄] (hemzenin kesriyle) Bu dahi hayâya mülâzım olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَقْنَى الْحَيَاءَ إِذَا لَزِمَهُ Ve havâdan yağmur dinip bulut açılmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَقْنَتِ السَّمَاءُ إِذَا أَقْلَعَ مَطَرُهَا

Vankulu Lugatı - الإقناء maddesi

اَلْإِقْنَاءُ [el-iḵnâ΄] (hemzenin kesri ve ḵâf’ın sükûnu ve elifin meddiyle) Ganî kılmak; yukâlu: أَقْنَاهُ اللهُ أَيْ أَعْطَاهُ مَا يَقْتَنِي مِنْ الْقُنْيَةِ وَالنَّشَبِ Ve قُنْيَةٌ [ḵunyet]in tefsîri el-ân mürûr etti. Ve نَشَبٌ [neşeb] nûn’un ve şîn’in fethiyle mâla derler. Ve

إِقْنَاءٌ [iḵnâ΄] Râzî kılmağa dahi derler; yukâlu: أَقْنَاهُ إِذَا أَرْضَاهُ Ebû Zeyd eyitti: ʹArab tâ΄ifesinin kelâmındandır bu ki “مَنْ أُعْطِيَ مِائَةً مِنَ الْمَعْزِ فَقَدْ أُعْطِيَ الْقِنَى وَمَنْ أُعْطِيَ مِائَةً مِنَ الضَّأْنِ فَقَدْ أُعْطِيَ الْغِنَى وَمَنْ أُعْطِيَ مِائَةً مِنَ الْإِبِلِ فَقَدْ أُعْطِيَ الْمُنَى” derler. Ve مَعْزٌ [maʹz] keçi maʹnâsına.Ve مُنَى [munâ] mîm’in zammı ve elifin kasrıyla مَنِيَّةٌ [meniyyet]in cemʹidir, maksûdlar maʹnâsına. Ve

إِقْنَاءٌ [iḵnâ΄] Bir kimseye üns tutunacak ve eğlenecek nesne vermeğe dahi derler; yukâlu: أَغْنَاهُ اللهُ وَأَقْنَاهُ أَيْ أَعْطَاهُ مَا يَسْكُنُ إِلَيْهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı