اَلْأَنِهُ [el-enih] (خَجِلٌ [ḣacil] vezninde) Hâsid kimseye denir; yukâlu: رَجُلٌ أَنِهُ أَيْ حَاسِدٌ
اَلْأَنْهُ [el-enh] (hemzenin fethi ve nûn’un sükûnuyla) ve
اَلْأُنُوهُ [el-unûh] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Sıklet ve taʹabdan nâşî har har solumak maʹnâsınadır; yukâlu: أَنَهَ الرَّجُلُ أَنْهًا وَأُنُوهًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا أَنَحَ Ve hased eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَنَهَ فُلَانًا إِذَا حَسَدَهُ
اَلْأُنَّهُ [el-unneh] (hemzenin zammı ve nûn’un fethi ve teşdîdiyle) أَنْهٌ [enh]in cemʹi; yukâlu: قَوْمٌ أُنَّهٌ مِثْلُ أَنْحٍ وَأُنَّحٍ
اَلْأَنْهُ [el-enh] (hemzenin fethi ve nûn’un sükûnuyla) Solumak.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı