el-betiʹ ~ اَلْبَتِعُ

Kamus-ı Muhit - البتع maddesi

اَلْبَتِعُ [el-betiʹ] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Vasftır, boynun kökü muhkem olarak boynu uzun hayvâna denir. Mü΄ennesi بَتِعَةٌ [betiʹat]tır, yukâlu: فَرَسٌ بَتِعٌ أَيْ طَوِيلُ الْعُنُقِ مَعَ شِدَّةِ مَغْرِزِهَا Ve şol cesede ve adama denir ki en ve oynak yerleri metîn ve şedîd ola; yukâlu: جَسَدٌ وَرَجُلٌ بَتِعٌ أَيْ شَدِيدُ الْمَفَاصِلِ وَالْمَوَاصِلِ

اَلْبَتْعُ [el-betʹ] (bâ’nın fethi ve tâ’nın sükûnuyla) بِتَعٌ [bitaʹ] dedikleri nebîz-i mezkûr yapıp ittihâz eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: بَتَعَ النَّبِيذَ بَتْعًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا اتَّخَذَهُ وَصَنَعَهُ

اَلْبَتَعُ [el-betaʹ] (fethateynle) Boynun dibi ve dönecek yeri pek ve şedîd olarak boyun uzun olmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَتِعَ الْفَرَسُ بَتَعًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا طَالَ عُنُقُهُ مَعَ شِدَّةِ مَغْرِزِهَا Ve bedenin oynak yerleri ve birbirine kavuşan enleri katı ve şedîd ve muhkem olmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَتِعَ الْجَسَدُ وَبَتِعَ الرَّجُلُ إِذَا كَانَ شَدِيدَ الْمَفَاصِلِ وَالْمَوَاصِلِ Ve bir kimse bir işi danışıksız re΄y-i hoduyla görmek maʹnâsınadır; tekûlu: بَتِعَ فُلاَنٌ بِأَمْرٍ لَمْ يُؤَامِرْنِي فِيهِ أَيْ قَطَعَ دُونِي

اَلْبِتْعُ [el-biṯʹ] (bâ’nın kesri ve tâ’nın sükûnuyla) ve

اَلْبِتَعُ [el-bitaʹ] (عِنَبٌ [ʹineb] vezninde) Baldan ittihâz olunan kıvâmlı koyu nebîze denir, ʹalâ-kavlin üzüm şırasına denir yâhûd bâ’nın kesriyle hamra denir; yukâlu: شَرِبَ الْبِتْعَ وَالْبِتَعَ أَيْ نَبِيذَ الْعَسَلِ الْمُشْتَدِّ أَوْ هُوَ سُلاَلَةُ الْعِنَبِ أَوْ بِالْكَسْرِ اَلْخَمْرُ Ve

بِتْعٌ [bitʹ] (bâ’nın kesriyle) Uzun adama denir; yukâlu: رَجُلٌ بِتْعٌ أَيْ طَوِيلٌ

Vankulu Lugatı - البتع maddesi

اَلْبَتِعُ [el-betiʹ] (bâ’nın fethi ve tâ’nın kesriyle) Şol attır ki boynu uzun olup muhkem ola.

اَلْبَتَعُ [el-betaʹ] (fethateynle] Boyun uzun olmaktır, boyun dibi muhkem olmakla bile; yukâlu: بَتِعَ الْفَرَسُ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ

اَلْبِتْعُ [el-bitʹ] (bâ’nın kesri ve tâ’nın sükûnuyla) ve

اَلْبِتَعُ [el-bitaʹ] (bâ’nın kesri ve tâ’nın fethiyle) Baldan olan nebîz; قِمْعٌ [ḵimʹ]la قِمَعٌ [ḵimaʹ] gibi ki قِمْعٌ [ḵimʹ] hurmâ üzerinde görse? (كورسه) misâlinde olan nesneciktir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı