et-tilâl ~ اَلتِّلَالُ

Kamus-ı Muhit - التلال maddesi

اَلتَّلَالَةُ [et-telâlet] ve

اَلتَّلَالُ [et-telâl] ضَلَالَةٌ [ḋalâlet] ve ضَلَالٌ [ḋalâl] veznlerinde ve onlara itbâʹ olurlar; yukâlu: ضَلَالَةٌ تَلَالَةٌ وَالضَّلَالُ بْنُ التَّلَالِ إِتْبَاعٌ

Vankulu Lugatı - التلال maddesi

اَلتِّلَالُ [et-tilâl] (tâ’nın kesriyle) Cemʹi. Ve

تَلٌّ [tell] Bırakmağa dahi derler; yukâlu: تَلَّهُ لِلْجَبِينِ إِذَا صَرَعَهُ كَمَا تَقُولُ كَبَّهُ لِوَجْهِهِ ki “Yüzü üzere bıraktı” demek olur.

اَلتَّالُّ [et-tâll] (lâm’ın teşdîdiyle) ve

اَلتَّلَالَةُ [et-telâlet] (tâ’nın fethiyle) ve

اَلتَّلَالُ [et-telâl] (kezâlik tâ’nın fethiyle) Bunlar cümlesi tebeʹiyyet tarîkiyle zikr olunan lafzlardır, müstakil maʹnâları yoktur; yukâlu: رَجُلٌ ضَالٌّ تَالٌّ ve جَاءَنَا بِالضَّلَالَةِ وَالتَّلَالَةِ ve هُوَ الضَّلَالُ بْنُ التَّلَالِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı