اَلْجَعْلُ [el-caʹl] (cîm’in fethi ve zammıyla) ve
اَلْجَعَالَةُ [el-ceʹâlet] (cîm’in fethi ve kesriyle) İş işlemek maʹnâsınadır; yukâlu: جَعَلَهُ جَعْلًا وَجَعَالَةً وَجِعَالَةً مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا صَنَعَهُ
اَلْجِعَالَةُ [el-ciʹâlet] (cîm’in kesri ve zammıyla) Paçavraya denir ki onunla âteşten tencereyi tutup indirirler; جِعَالٌ [ciʹâl] dahi denir hâ’sız; yukâlu: إِنْزِلِ الْقِدْرَ بِالْجِعَالَةِ وَالْجِعَالِ أَيِ الْخِرْقَةِ
اَلْجُعَالَةُ [el-cuʹâlet] (cîm’in harekât-ı selâsıyla) ve
اَلْجِعَالُ [el-ciʹâl] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) ve
اَلْجُعْلُ [el-cuʹl] (قُفْلٌ [ḵufl] vezninde) ve
اَلْجَعِيلَةُ [el-ceʹîlet] (سَفِينَةٌ [sefînet] vezninde) Bir iş mukâbelesinde şart olunan ʹivaz ve ücrete denir, ayak teri ve el kirâsı gibi; yukâlu: أَعْطَى الْعَامِلَ جُعَالَتَهُ مُثَلَّثَةً وَجَعِيلَتَهُ أَيْ مَا جَعَلَهُ لَهُ عَلَى عَمَلِهِ يَعْنِي أَجْرَهُ
اَلْجِعَالَةُ [el-ciʹâlet] (cîm’in kesriyle) Kezâlik bir iş mukâbilesine verilen ʹıvaz.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı