اَلْخَالُّ [el-ḣâll] (teşdîd-i lâm’la) ve
اَلْمُتَخَلْخِلُ [el-muteḣalḣil] (مُتَزَلْزِلٌ [mutezelzil] vezninde) Aralıkları seyrek seyrek olan şey΄e denir ki birbirine yanaşı ve bitişik munzamm ve mütekâsif olmaya; yukâlu: عَسْكَرٌ خَالٌّ وَمُتَخَلْخِلٌ أَيْ غَيْرَ مُتَضَامٍّ Mütercim der ki Ḵâḋî Mîr’de ve sâ΄ir kütüb-i hikemiyyede تَكَاثُفٌ mukâbilinde تَخَلْخُلٌ taʹbîrleri bu maʹnâdandır.
اَلْخَالُ [el-ḣâl] (مَالٌ [mâl] vezninde) Vâlide karındaşına denir ki dayı taʹbîr olunur; cemʹi أَخْوَالٌ [aḣvâl] ve أَخْوِلَةٌ [aḣvilet] ve خُولٌ [ḣûl] gelir ḣâ’nın zammıyla ve خُوَّلٌ [ḣuvvel] gelir, سُكَّرٌ [sukker] vezninde ve خُؤُولَةٌ [ḣu΄ûlet] gelir, عُمُومَةٌ [ʹumûmet] vezninde. Mü΄ennesi خَالَةٌ [ḣâlet]tir ki vâlidenin kız karındaşıdır, teyze taʹbîr olunur; tekûlu: هُوَ خَالِي أَيْ أَخُو أُمِّي وَهِيَ خَالَتِي وَهُنَّ خَالَاتِي
اَلْخَالُ [el-ḣâl] (ʹalâ-vezni اَلْحَال [el-ḩâl]) Bir nesneyi gereği gibi görüp gözetip riʹâyet eden kimse; yukâlu: هُوَ خَالُ مَالٍ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı