ed-defer ~ اَلدَّفَرُ

Kamus-ı Muhit - الدفر maddesi

اَلدَّفَرُ [ed-defer] (fethateynle) Galleye kurt düşmekle kurtlanmak maʹnâsınadır; yukalu: دَفِرَ الطَّعَامُ دَفَرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا وَقَعَ الدُّودُ فِيهِ Ve hor ve hakîr olmak maʹnâsınadır; yukâlu: دَفِرَ الرَّجُلُ إِذَا ذَلَّ ve tekûlu’l-ʹArab: وَادَفْرَاهُ أَيْ وَاذُلاَّهُ Ve bir nesne bed-râyiha bağlamak maʹnâsınadır; bunda fâ’nın sükûnuyla da lügattır; yukâlu: دَفِرَ الشَّيْءُ دَفْرًا وَدَفَرًا إِذَا اَنْتَنَ ve yukâlu: فِيهِ دَفَرٌ أَيْ نَتْنٌ

اَلدَّفِرُ [ed-defir] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve

اَلْأَدْفَرُ [el-edfer] (أَحْمَرُ [aḩmer] vezninde) Müntin ve bed-bûy olan şey΄e denir ki müzekkerdir; mü΄ennesinde دَفْرَةٌ [defret] ve دَفْرَاءُ [defrâ΄] denir حَمْرَاءُ [ḩamrâ΄] gibi; yukâlu: هُوَ دَفْرٌ وَأَدْفَرُ وَهِيَ دَفِرَةٌ وَدَفْرَاءُ

اَلدَّفْرُ [ed-defr] (جَفْرٌ [cefr] vezninde) Bir adamın göğüsüne kakıvermek maʹnâsınadır; yukâlu: دَفَرَهُ دَفْرًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا دَفَعَ فِي صَدْرِهِ

Vankulu Lugatı - الدفر maddesi

اَلدَّفْرُ [ed-defr] (dâl’ın fethi ile ve fâ’nın sükûnuyla) Kokmak, bed-râyiha bağlamak maʹnâsına; yukâlu: دَفْرًالَهُأَيْ نَتْنًا مِنْهُ Ve bu maʹnâdan dünyâya أُمُّ دَفْرٍ [ummu defr] dediler. Ve

اَلدَّفْرُ [ed-defr] ve

أُمُّ دَفْرٍ [ummu defr] Belâya dahi ıtlâk olunur, dâhiye maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı