اَلدُّنْيَا [ed-dunyâ] (dâl’ın zammıyla) Âhiret mukâbilidir ki bu cihâna denir. Ve baʹzen âhirine tenvîn ilhâk olunur; cemʹi دُنًى [dunâ] gelir, صُغَرٌ [suġar] ve صُغْرَى [suġrâ] ve كُبَرٌ [kuber] ve كُبْرَى [kubrâ] gibi.
اَلدُّنْيَا [ed-dunyâ] (dâl’ın zammı ve nûn’un sükûnu ve elifin kasrıyla) Bu cihân.Ve buna دُنْيَا [dunyâ] dedikleri karîb olduğu içindir.
اَلدِّنْيَا [ed-dinyâ] (dâl’ın kesri ve nûn’un sükûnuyla) Bi-maʹnâhu. Ve dâl’ın zammı dahi lügattir, kaçan dâl’ı mazmûm kılsan lâ-yansarıf kılarsın. Ve eger meksûr kılsan dilersen munsarıf kılarsın ve dilersen kılmazsın; tekûlu: هُوَ ابْنُ عَمٍّ دِنْيٍ وَدِنْيًا وَدُنْيًا Ve kaçan عَمٌّ [ʹamm]ı maʹrifeye muzâf kılsan دِنْيٌ [diny] kelimesinde hafz câ΄iz olmaz; tekûlu: هُوَ ابْنُ عَمِّهِ دِنْيًا وَدِنْيَةً أَيْ لَحًّا Zîrâ دِنْيًا [diny] nekireten istiʹmâl olunagelmiştir,pes maʹrifeye naʹt olmaz. Ve لَحٌّ [laḩḩ] lâm’ın fethi ve ḩâ’nın teşdîdiyle mülâsık maʹnâsınadır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı