اَلشَّأْمِيُّ [eş-Şe΄miyy] (hemze ile aslı üzeredir) ve
اَلشَّآمِيُّ [eş-Şe΄âmiyy] (سَحَابِيٌّ [seḩâbiyy] vezninde) ve
اَلشَّآمُ [eş-Şe΄âm] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) İsm-i mensûblardır. Lafz-ı ahîr تِهَامٍ [Tihâm] ve يَمَانٍ [Yemân] gibidir. Şârih der ki شَامٌ [Şâm] lafzında kavleyn-i ahîreyne göre شَامِيٌّ [Şâmiyy] hemzesiz olmak lâzımdır.
الَشَّآمِيُّ [eş-Şe΄âmiyy] (şîn’in fethi ve hemzenin meddi ve âhirinde yâ’nın teşdîdiyle) Kezâlik Şâm’a mensûb olan nesne, Sîbeveyhi rivâyeti üzere; وَلَا تَقُلْ شَأْمٌ بِسُكُونِ الْعَيْنِ وَمَا جَاءَ فِي ضَرُورَةِ الشِّعْرِ فَمَحْمُولٌ عَلَى أَنَّهُ اقْتَصَرَ مِنَ النِّسْبَةِ عَلَى ذِكْرِ الْبَلَدِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı