et-teber ~ اَلتَّبَرُ

Kamus-ı Muhit - التبر maddesi

اَلتَّبَرُ [et-teber] (fethateynle) Helâk olmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَبِرَ الرَّجُلُ تَبَرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا هَلَكَ

اَلتَّبْرُ [et-tebr] (صَبْرٌ [ṡabr] vezninde) Kırmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَبَرَ الشَّيْءَ تَبْرًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا كَسَرَهُ Ve helâk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: تَبَرَهُ إِذَا أَهْلَكَهُ

اَلتِّبْرُ [et-tibr] (tâ’nın kesri ve bâ’nın sükûnuyla) Mutlakâ altına ve gümüşe denir, ذَهَبٌ [žeheb] ve فِضَّةٌ [fiḋḋat] maʹnâsına. ʹAlâ-kavlin henüz siyâgat olunmamış yaʹnî eritip bir şey΄ yapılmamış altın ve gümüş hurdelerine denir. Baʹde’s-siyâga ذَهَبٌ [žeheb] ve فِضَّةٌ [fiḋḋat] denir. Ve ʹinde’l-baʹz maʹdenden müstahrec olanına denir, siyâgat olunmazdan mukaddem ki toprakla muhtelit olur. Ve sırça kırıklarına ve hurdelerine denir, مُكَسَّرُ الزُّجَاجِ [mukesseru’z-zuccâc] maʹnâsına. Ve tunç ve bakırdan mutlakâ müstaʹmel olup nesne yapılacak filizzâta ıtlâk olunur.

Vankulu Lugatı - التبر maddesi

اَلتِّبْرُ [et-tibr] (tâ’nın kesri ve bâ’nın sükûnuyla) Şol altındır ki sikke vurulmamış ola, kaçan ki sikke vurulsa دِينَارٌ [dînâr] ve عَيْنٌ [ʹayn] derler. Ve تِبْرٌ [tibr] altından gayra ıtlâk olunmaz. Ve baʹzılar gümüşe dahi تِبْرٌ [tibr] derler dedi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı