اَلْمَثُلَةُ [el-mešamp;ulet] (mîm’in fethi ve sâ’nın zammıyla ve sükûnuyla) İsmdir, ʹibret alacak ʹukûbete denir; cemʹi مَثُولَاتٌ [mešamp;ûlât] gelir mîm’in fethiyle ve مَثُلَاتٌ [mešamp;ulât] gelir mîm’in fethi ve šamp;â’nın zammıyla.
اَلْمَثْلُ [el-mešamp;l] (غَسْلٌ [ġasl] vezninde) ve
اَلْمُثْلَةُ [el-mušamp;let] (mîm’in zammıyla) Bir adama gayra ʹibret olacak ʹukûbet eylemek maʹnâsınadır, burnunu ve kulağını ve sâ΄ir baʹzı aʹzâsını kesmek ve gözünü oymak gibi; yukâlu: مَثَلَ بِفُلَانٍ مَثْلًا وَمُثْلَةً مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا نَكَّلَ
اَلْمَثُلَةُ [el-mešamp;ulet] (mîm’in fethi ve šamp;â’nın zammı ile) ʹUkûbet maʹnâsına.
اَلْمُثْلَةُ [el-mušamp;let] (mîm’in zammı ve šamp;â’nın sükûnuyla) İsmdir, ʹibret için olan ʹazâb maʹnâsına. Ve mutlakan ʹibret maʹnâsında dahi istiʹmâl olunur; yukâlu: مَثَلَ بِالْقَتِيلِ إِذَا جَدَعَهُ Yaʹnî burnın ve kulağın kesse.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı