el-mudehhen ~ اَلْمُدَهَّنُ

Kamus-ı Muhit - المدهن maddesi

اَلْمُدَهَّنُ [el-mudehhen] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) Zâhir hâllerinde gınâ ve niʹmet ve yesâr nişânesi olan adama ıtlâk olunur; yukâlu: قَوْمٌ مُدَهَّنُونَ إِذَا كَانَتْ عَلَيْهِمْ آثَارُ النِّعَمِ

اَلْمُدْهُنُ [el-mudhun] (mîm’in ve hâ’nın zammıyla) Yağ-dâna ve yağ şîşesine denir. Ve bu şüzûz üzere gelen ism-i âlettendir; مُكْحُلٌ [mukḩul] ve مُسْعُطٌ [musʹuṯ] gibi. Ve

مُدْهُنٌ [mudhun] Su irkilecek mevziʹe yâhûd sel suyu hafr eylediği çukura ıtlâk olunur; yukâlu: مَا وَرَدْتُ إِلَّا الْمُدْهَنَ أَيْ مُسْتَنْقَعَ الْمَاءِ أَوْ كُلَّ مَوْضِعٍ حَفَرَهُ سَيْلٌ Ve minhu hadîsu Ṯahfe en-Nehdî: “نَشِفَ الْمُدْهُنُ وَيبِسَ الْجِعْثِنُ” Cevheri وَمِنْهُ حَدِيثُ الزُّهْرِيِّ ʹunvânıyla İmâm Zuhrî’ye isnâd eylemekle tashîf-i kabîh irtikâb eyledi. Şârih der ki hadîs gerçi Ṯahfe’nindir, lâkin Zuhrî tahrîc eylemiştir.

Vankulu Lugatı - المدهن maddesi

اَلْمُدَهَّنُ [el-mudehhen] (mîm’in zammı ve hâ’nın fethi ve teşdîdiyle) Üzerinde eser-i niʹmet olan kimse; yukâlu: قَوْمٌ مُدَهَّنُونَ أَيْ عَلَيْهِمْ آثَارُ النِّعَمِ

اَلْمُدْهُنُ [el-mudhun] (mîm’in ve hâ’nın zammı ile lâ-gayr yanî kesr-i mîm ve feth-i hâ’yla değil yâhûd feth-i mîm’le değil) Yağ hıfz edecek şîşe.Ve zamm-ı mîm’le gelen ism-i âletlerin biri budur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı