التَّحْرِيبُ [et-taḩrîb] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Bir kimseyi pek igdâb eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: حَرَّبْتُهُ تَحْرِيبًا أَيْ أَغْضَبْتُهُ Ve bir kimseye حَرَبٌ [ḩareb] yaʹnî hurmânın evvel çıkan yemişini yedirmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَرَّبَهُ أَيْ أَطْعَمَهُ الْحَرَبَ Ve mızrak temrenini bileyip keskin eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: حَرَّبَ السِّنَانَ اِذَا حَدَّدَهُ Ve kışkırtmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَرَّبَهُ اِذَا حَرَّشَهُ
اَلتَّحْرِيبُ [et-taḩrîb] تَحْرِيضٌ [taḩrîḋ], yiltemek maʹnâsına. Ve gazaba getirmek; yukâlu: حَرَّبْتُهُ أَيْ أَغْضَبْتُهُ Ve sünüyü keskin etmek; yukâlu: حَرَّبْتُ السِّنَانَ أَيْ حَدَّدْتُهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı