اَلْوَحْيُ [el-vaḩy] (vâv’ın fethi ve ḩâ-yı mühmelenin sükûnuyla) İşâret eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَحَى إِلَيْهِ يَحْيَى وَحْيًا إِذَا أَشَارَ
اَلْوَحِيُّ [el-veḩiyy] (غَنِيٌّ [ġaniyy] vezninde) Tîz ve sürʹatli, çabuk maʹnâsınadır, yukâlu: شَيْءٌ وَحِيٌّ أَيْ عَجِلٌ مُسْرِعٌ
اَلْوَحْيُ [el-vaḩy] (vâv’ın fethi ve ḩâ’nın sükûnuyla) Kitâb maʹnâsınadır.
اَلْوَحِيُّ [el-veḩiyy] (vâv’ın fethi ve ḩâ’nın kesri ve yâ’nın teşdîdiyle فَعِيلٌ [faʹîl] vezni üzere) Serîʹ maʹnâsınadır; yukâlu: مَوْتٌ وَحِيٌّ
اَلْوُحِيُّ [el-vuḩiyy] (vâv’ın zammı ve ḩâ’nın kesri ve yâ’nın teşdîdiyle) Cemʹi, حَلْيٌ [ḩaly] ile حُلِيٌّ [ḩuliyy] gibi bezek, ârâyiş maʹnâsına. Ve
وَحْيٌ [vaḩy] Kezâlik işârete ve kitâbete ve risâlete ve ilhâma ve kelâm-ı hafîye ve her nesne ki gayra ilkâ edersin ona وَحْيٌ [vaḩy] derler; tekûlu: وَحَيْتُ إِلَيْهِ الْكَلَامَ إِذَا تَكَلَّمْتَهُ بِكَلَامٍ خَفِيٍّ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı