تُرَبَةُ [Turebet] (tâ’nın zammıyla هُمَزَةٌ [humezet] vezninde) Mekke-i mükerreme’ye iki merhale karîb yerde bir deredir ki bostân-ı İbn ʹÂmir’e cereyân eder.
اَلتَّرِبَةُ [et-teribet] (tâ’nın fethi ve râ’nın kesriyle) Parmak ucu, أُنْمُلَةٌ [unmulet] maʹnâsına; cemʹi اَلتَّرِبَاتُ [et-teribât] gelir. Ve
تَرِبَةٌ [teribet] Topraklı nesneye dahi derler; yukâlu: رِيحٌ تَرِبَةٌ إِذَا جَاءَتْ بِالتُّرَابِ Ve bir otun dahi ismidir.
تُرَبَةُ [turebet] (tâ’nın zammı ve râ’nın fethiyle misle اَلْهُمَزَةُ [el-humezet]) Bir devenin ismidir.
تُرْبَةٌ [turbet] (bi’z-zammi fîhimâ) ve
تَرْبَاءُ [terbâ΄] (bi’l-fethi ve’l-medd). Ve تُرَابٌ [turâb]ın cemʹi اَلْأَتْرِبَةُ [el-etribet]tir hemzenin fethi ve râ’nın kesriyle ve تِرْبَانٌ [tirbân] dahi gelir tâ’nın kesriyle.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı