اَلزَّيْلُ [ez-zeyl] (zâ’nın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Bir nesneyi mekânından ayırmak; yukâlu: زِلْتُ الشَّيْءَ مِنْ مَكَانِهِ أَزِيلُهُ زَيْلًا وَهُوَ لُغَةٌ فِي أَزَلْتُهُ Ve
زَيْلٌ [zeyl] Temeyyüz ve tefrîk etmeğe dahi derler; yukâlu: زِلْتُ الشَّيْءَ أَزِيلُهُ زَيْلًا إِذَا مَيَّزْتَهُ وَفَرَّقْتَهُ ve yukâlu: زِلْ ضَأْنَكَ مِنْ مِعْزَاكَ Ve مِعْزَى [miʹzâ] keçiye derler, ضَأْنٌ [ḋa΄n] koyuna dedikleri gibi.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı