اَلنُّوبَةُ [en-Nûbet] (nûn’un zammıyla) Ṡaʹîd-i Mıṡr’ın cenûb tarafında vâkiʹ bir ülkenin adıdır, karalar vilâyeti taʹbîr olunur; halkı zengîlerdir, Bilâl-i Ḩabeşî oradandır. Ve
نُوبَةُ [Nûbet] Bir sahâbiyye ismidir. Ve ʹAbdullâh b. Aḩmed en-Nûbî ve Hibetullâh b. Muḩammed b. Nûbâ en-Nûbî muhaddislerdir.
اَلنَّوْبَةُ [en-nevbet] (hâ’yla) Masdardır, niteki zikr olundu. Ve
نَوْبَةٌ [nevbet] Fırsat maʹnâsınadır. Ve devlet maʹnâsınadır. Ve insân gürûhuna denir; yukâlu: جَاءَتْ نَوْبَةٌ مِنَ النَّاسِ أَيْ جَمَاعَةٌ Ve نُوَبٌ [nuveb] lafzından ki صُرَدٌ [ṡurad] veznindedir, müfred olur ki مُنَاوَبَةٌ [munâvebet]ten ismdir. Lisânımızda dahi nevbet taʹbîr olunur; “Değirmene gelen nevbetini bekler”; tekûlu: جَاءَتْ نَوْبَتُكَ وَنِيَابَتُكَ
اَلنُّوبَةُ [en-nûbet] (nûn’un zammıyla) İsmdir, erişmek maʹnâsına; yukâlu: نَابَهُ أَمْرٌ أَيْ أَصَابَهُ Ve
نُوبَةٌ [Nûbet] ve
نُوبٌ [Nûb] Zengîlerden bir tâ΄ifenin ismidir. Ve
نُوبٌ [nûb] Bal arısına da derler, ʹalâ-mâ se-yecî΄u.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı