اَلْإِلْحَاحُ [el-ilḩâḩ] İbrâm etmek; yukâlu: أَلَحَّ عَلَيْهِ بِالْمَسْأَلَةِ Yaʹnî “Ona ibrâm etti su΄âlde.” Ve
إِلْحَاحٌ [ilḩâḩ] Bulutun yağmuru dâ΄imâ yağmağa dahi derler; yukâlu: أَلَحَّ السَّحَابُ إِذَا دَامَ مَطَرُهُ Aṡmaʹî eyitti: أَلَحَّ السَّحَابُ بِالْمَكَانِ derler; أَقَامَ بِهِ maʹnâsına, أَلَثَّ [elešamp;šamp;e] gibi.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı