el-icḩâf ~ اَلْإِجْحَافُ

Kamus-ı Muhit - الإجحاف maddesi

اَلْإِجْحَافُ [el-icḩâf] (hemzenin kesriyle) Bir nesneyi süpürüp götürmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْحَفَ بِهِ إِذَا ذَهَبَ بِهِ Ve bir adamı fakîr ve bî-nevâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْحَفَتْ بِهِ الْفَاقَةُ أَيْ أَفْقَرَتْهُ الْحَاجَةُ Ve pek yaklaşmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْحَفَ بِهِ إِذَا قَارَبَهُ وَدَنَا مِنْهُ

Vankulu Lugatı - الإجحاف maddesi

اَلْإِجْحَافُ [el-icḩâf] Gidermek, izhâb maʹnâsına; yukâlu: أَجْحَفَ بِهِ إِذَا أَذْهَبَ Ve yakın olmağa dahi derler; yukâlu: أَجْحَفَ بِهِ إِذَا قَارَبَهُ وَدَنَا مِنْهُ ve yukâlu: مَرَّ الشَّيْءُ مُضِرًّا وَمُجْحِفًا أَيْ مُقَارِبًا Ve إِضْرَارٌ [iḋrâr] ḋâd-ı muʹceme ile ziyâde karîb olmak maʹnâsınadır. Ve

إِجْحَافٌ [icḩâf] ʹAdüvv gâret etmeğe de derler; yukâlu: أَجْحَفَ بِهِمُ الْعَدُوُّVe yağmur karîb olup yağmağa dahi derler; yukâlu: أَجْحَفَ السَّمَاءُ وَالْغَيْثُ إِذَا دَنَا مِنْهُمْ وَأَخْطَأَهُمْ Kezâ fî baʹzi nüsahi’ṡ-Ṡiḩâḩ.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı