اَلتَّجَلْجُلُ [et-tecelcul] (تَزَلْزُلٌ [tezelzul] vezninde) Yere gömülmek maʹnâsınadır; yukâlu: تَجَلْجَلَ فِي الْأَرْضِ إِذَا سَأَخَ Ve sarsılıp ırgalanmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَجَلْجَلَ الشَّيْءُ إِذَا تَحَرَّكَ وَتَضَعْضَعَ
اَلتَّجَلْجُلُ [et-tecelcul] (ʹalâ-vezni اَلتَّزَلْزُل [et-tezelzul]) Yere girip gitmek; yukâlu: تَجَلْجَلَ فِي الْأَرْضِ إِذَا سَاخَ فِيهَا وَدَخَلَ Ve سَوْخٌ [savḣ] sîn-i mühmele ve ḣâ΄-i muʹceme ile yere girmek, gark-ı zemîn maʹnâsına. Ve
تَجَلْجُلٌ [tecelcul] Yıkılıp bozulmağa dahi derler; yukâlu: تَجَلْجَلَتْ قَوَاعِدُ الْبَيْتِ إِذَا تَضَعْضَعَتْ Ve fi’l-hadîsi: “إِنَّ قَارُونَ خَرَجَ عَلَى قَوْمِهِ يَتَبَخْتَرُ فِي حُلَّةٍ لَهُ فَأَمَرَ اللهُ الْأَرْضَ فَأَخَذَتْهُ فَهَوُ يَتَجَلْجَلُ فِيهَا إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ” Ve حُلَّةٌ [ḩullet] ḩâ΄-i mühmelenin zammıyla fâhir olan hilʹattir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı