اَلْجُعْبُ [el-cuʹb] (cîm’in zammıyla) Bedende göbeğin altından makʹadı ihâta eden pöç kemiği varınca yumuşak olan ʹuzva denir; yukâlu: اِشْتَكَى جُعْبَهُ وَهُوَ مَا انْدَالَ مِنْ تَحْتِ السُّرَّةِ إِلَى الْقُحْقُحِ
اَلْجَعْبُ [el-caʹb] (صَعْبٌ [ṡaʹb] vezninde) Terkeş yapmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَعَبَ الْجَعْبَةَ جَعْبًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي اِذَا صَنَعَهَا Ve bir nesneyi ters döndürmek maʹnâsınadır, içini taşra çevirmek gibi; yukâlu: جَعَبَهُ أَيْ قَلَبَهُ Ve biriktirmek maʹnâsınadır; yukâlu: جَعَبَهُ أَيْ جَمَعَهُ Ve yere çalmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَعَبَهُ اِذَا صَرَعَهُ Ve
جَعْبٌ [caʹb] Deve kığının kümelenmiş küçükçe yığınına denir.
اَلْجَعْبُ [el-caʹb] (cîm’in fethiyle ve ʹayn’ın sükûnuyla) Bırakmak; yukâlu: جَعَبْتُهُ مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ أَيْ صَرَعْتُهُ مِثْلُ جَعَفْتُهُ بِالْعَيْنِ الْمُهْمَلَةِ وَالْفَاءِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı