el-ḣaneš ~ اَلْخَنَثُ

Kamus-ı Muhit - الخنث maddesi

اَلْخَنَثُ [el-ḣanešamp;] (fethateynle) Bir kimse خَنِثٌ [ḣanišamp;] olmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَنِثَ الرَّجُلُ خَنَثًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا صَارَ خَنِثًا

اَلْخَنِثُ [el-ḣanišamp;] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Şol kimseye denir ki zâtında vücûdu mülâyim ve salkı ve sölpük olmakla yürürken kırılıp bükülür ola; yukâlu: هُوَ خَنِثٌ وَهُوَ مَنْ فِيهِ انْخِنَاثٌ أَيْ تَكَسُّرٌ وَتَثَنٍّ Ümmehât-ı sâ΄irede مَا فِيهِ ʹunvânıyla mersûm olmakla mutlakan vasf-ı mezkûr üzere olan nesne demek olur.

اَلْخِنْثُ [el-ḣinšamp;] (ḣâ’nın kesriyle) Cemâʹat-i müteferrikaya denir; tekûlu: رَأَيْتُ خِنْثًا مِنَ النَّاسِ أَيْ جَمَاعَةً مُتَفَرِّقِينَ Ve azı dişlerine mücâvir olan avurdun yukarılı aşağılı iç yüzüne denir ki büklüm yeridir.

اَلْخَنْثُ [el-ḣanšamp;] (ḣâ’nın fethi ve nûn’un sükûnuyla) Bir kimseye suhriyye edip hezl ve istihzâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: خَنَثَهُ خَنْثًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا هَزِئَ بِهِ Ve tulumun ağızını taşra kıvırıp ondan ağızıyla su içmek maʹnâsınadır; yukâlu: خَنِثَ السِّقَاءَ إِذَا كَسَرَهُ إِلَى خَارِجٍ فَشَرِبَ مِنْهُ

Vankulu Lugatı - الخنث maddesi

اَلْخُنْثُ [el-ḣunšamp;] (ḣâ’nın zammıyla) İsmdir, إِنْخِنَاسٌ [inḣinâs] maʹnâsına. Ve

خُنْثُ [Ḣunšamp;] Kezâlik bir ʹavretin ismidir; lâ-yansarıftır.

اَلْخَنْثُ [el-ḣanšamp;] (ḣâ’nın fethiyle ve nûn’un kesriyle) Sölpük ve yumuşak olan nesne. Ve fi’l-meseli: “أَخْنَثُ مِنْ دَلَالٍ” Ve دَلَالٌ [delâl] dâl’ın fethiyle nâza derler ki “nâz” muhâlefet şeklinde olup mutâvaʹat etmektir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı