ed-deriʹ ~ اَلدَّرِعُ

Kamus-ı Muhit - الدرع maddesi

اَلدَّرِعُ [ed-deriʹ] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Ter ü tâze nebâta denir; yukâlu: عُشْبٌ دَرِعٌ أَيْ غَضٌّ

اَلدَّرَعُ [ed-deraʹ] (fethateynle) Koyunun göğsü ve boğazı ak ve uylukları siyâh olmak maʹnâsınadır. Şârihin beyânına göre gerisi siyâh ve sâ΄ir yeri beyâz olmak olacaktır; yukâlu: دَرِعَتِ الشَّاةُ دَرَعًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا كَانَ صَدْرُهَا وَنَحْرُهَا أَبْيَضَ وَفَخِذُهَا أَسْوَدَ

اَلدَّرْعُ [ed-derʹ] (زَرْعٌ [zerʹ] veznide) Boğazlanmış koyunu boynu tarafından yüzmek maʹnâsınadır; yukâlu: دَرَعَ الشَّاةَ دَرْعًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا سَلَخَهَا مِنْ قِبَلِ عُنُقِهَا Ve boynu yerinden şikest eylemeksizin üzüp ayırmak maʹnâsınadır; yukâlu: دَرَعَ رَقَبَتَهُ إِذَا فَسَخَهَا مِنَ الْمَفْصِلِ مِنْ غَيْرِ كَسْرِهِ Ve ekinin baʹzı yerleri otlanmak maʹnâsınadır; yukâlu: دُرِعَ الزَّرْعُ عَلَى الْمَجْهُولِ إِذَا أُكِلَ بَعْضُهُ

اَلدُّرْعُ [ed-durʹ] (dâl’ın zammıyla) ve

اَلدُّرَعُ [ed-duraʹ] (صُرَدٌ [ṡurad] vezninde) Şol üç geceye ıtlâk olunur ki أَيَّامٌ بِيضٌ [eyyâmun bîḋ] gecelerinin ʹakiblerinde gelir, on altıncı ve on yedinci ve on sekizinci geceler olacaktır; evvelleri esved olup baʹdehu beyâz olduğu münâsebetiyledir; yukâlu: لَيَالٍ دُرْعٌ وَدُرَعٌ وَهِيَ ثَلاَثٌ تَلِي الْبِيضَ Ve دُرَعُ النَّخْلِ [duraʹu’n-naḣl] (صُرَدٌ [ṡurad] vezninde) lîfler içre olan hurmâ beynisine denir. Müfredi دُرَعَةٌ [durʹat]tır, غُرْفَةٌ [ġurfet] gibi.

اَلدِّرْعُ [ed-dirʹ] (dâl’ın kesriyle) Zırha denir ki cenk libâsıdır. Ve bu mü΄ennestir, baʹzen müzekker olur. Cemʹi أَدْرُعٌ [edruʹ] ve أَدْرَاعٌ [edrâʹ]dır hemzelerin fethiyle ve دُرُوعٌ [durûʹ]dur dâl’ın zammıyla. Musaggarında şâzz olarak دُرَيْعٌ [dureyʹ] denir, kıyâs ise دُرَيْعَةٌ [dureyʹat] denmektir. Şârih der ki دِرْعٌ [dirʹ] müzekkerde olmakla asl üzere iʹtibâr eylediler. Ve

دِرْعٌ [dirʹ] Nisvâna mahsûs gömleğe ıtlâk olunur, nazardan mâniʹ olduğu için. ʹArabların libâsı gömleğe münhasır olmakla ona ıtlâk olunup baʹdehu ferâce gibi üst libâslarına da ıtlâk olundu. Ve bu müzekkerdir, bunun cemʹi أَدْرَاعٌ [edrâʹ]dır; yukâlu: جَاءَتْ وَعَلَيْهَا دِرْعُهَا أَيْ قَمِيصُهَا

Vankulu Lugatı - الدرع maddesi

اَلدُّرَعُ [ed-duraʹ] (dâl’ın zammı ve râ’nın fethiyle) Şol gecelerdir ki أَيَّامُ بِيضٍ gecelerinin ʹakibinde gelir ki o geceler on altıncı, on yedinci, on sekizinci gecelerdir. Ve أَيَّامُ بِيضٍ on üçüncü, on dördüncü, on beşinci gecelerin günleridir. Ve cemʹ-i mezbûrun zamm-ı dâl ve feth-i râ ile gelmesi ʹalâ-hilâfi’l-kıyâstır, zîrâ kıyâs zamm-ı dâl ve sükûn-ı râ ile gelmek idi, دَرْعَاءُ [derʹâ΄]ın cemʹi olduğu için حَمْرَاءُ [ḩamrâ΄] ile حُمْرٌ [ḩumr] gibi.

اَلدِّرْعُ [ed-dirʹ] (dâl’ın kesri ve râ’nın sükûnuyla) Zırh ki harb için giyerler; mü΄ennes-i semâʹîdir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı