eş-Şuġr ~ اَلشُّغْرُ

Kamus-ı Muhit - الشغر maddesi

اَلشُّغْرُ [eş-Şuġr] (şîn’in zammıyla) Anṯâkiye kurbünde bir kalʹa-i hasîne adıdır.

اَلشَّغْرُ [eş-şaġr] (şîn’in fethi ve ġayn’ın sükûnuyla) Köpek kısmı bir ayağını kaldırmak maʹnâsınadır, gerek tebevvül eylesin, gerek eylemesin, ʹalâ-kavlin tebevvül için kaldırmağa mahsûstur; yukâlu: شَغَرَ الْكَلْبُ شَغْرًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا رَفَعَ إِحْدَى رِجْلَيْهِ بَالَ أَوْ لَمْ يَبُلْ أَوْ فَبَالَ Ve bir kimseyi bir mevziʹden ihrâc eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: شَغَرَ فُلاَنًا عَنِ الْأَرْضِ إِذَا أَخْرَجَهُ Ve mutlakan baʹîd olmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَغَرَ الرَّجُلُ إِذَا بَعُدَ Ve hâssaten bir belde emîr ve vâlî ve hâkim tarafından baʹîd olmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَغَرَ الْبَلَدُ إِذَا بَعُدَ مِنَ الْقَاضِي وَالسُّلْطَانِ Ve perâkende olmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَغَرَ النَّاسُ إِذَا تَفَرَّقُوا Ve buğur başıyla çökmüş nâkanın memeleri tarafından altına altına vurmak maʹnâsınadır, tâ ki kaldırıp üzerine aşa; yukâlu: شَغَرَ الْفَحْلُ إِذَا ضَرَبَ بِرَأْسِهِ تَحْتَ النُّوقِ مِنْ قِبَلِ ضُرُوعِهَا فَيَرْفَعَهَا فَيَصْرَعَهَا Ve ʹArabların شَغَرْتُ بِرِجْلِي فِي الْغَرِيبِ kavlleri ki عَلَوْتُ النَّاسَ بِحِفْظِهِ maʹnâsını irâde ederler, maʹnâ-yı evvelden me΄hûzdur, “Garîblerin hıfz ve himâyeti sebebiyle yaʹnî gurebâ΄ zümresini muhâfaza için nâsa teʹallî eyledim” demektir.

Vankulu Lugatı - الشغر maddesi

اَلشَّغْرُ [eş-şaġr] (şîn’in fethi ve ġayn-ı muʹcemenin sükûnuyla) Kelb efşân ederken ayağın kaldırmak; yukâlu: شَغَرَ الْكَلْبُ يَشْغِرُ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا رَفَعَ إِحْدَى رِجْلَيْهِ لِيَبُولَ Ve şehr hâlî kalmağa dahi derler; yukâlu: شَغَرَ الْبَلَدُ إِذَا خَلَا مِنَ النَّاسِ Ve

شَغْرٌ [şaġr] Bir kimseyi bir yerden çıkarmağa dahi derler; yukâlu: شَغَرْتُ بَنِي فُلَانٍ مِنْ مَوْضِعِ كَذَا أَيْ أَخْرَجْتُهُمْ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı