eḋ-ḋafir ~ اَلضَّفِرُ

Kamus-ı Muhit - الضفر maddesi

اَلضَّفْرُ [eḋ-ḋafr] (حَفْرٌ [ḩafr] vezninde) Sıçramak maʹnâsınadır; yukâlu: ضَفَرَ الرَّجُلُ ضَفْرًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا وَثَبَ Ve saç ve kaytan makûlesini örmek maʹnâsınadır; yukâlu: ضَفَرَ الشَّعْرَ إِذَا نَسَجَ بَعْضَهُ عَلَى بَعْضٍ Ve ip ve urgan bükmek maʹnâsınadır; yukâlu: ضَفَرَ الْحَبْلَ إِذَا فَتَلَهُ Ve yelip yopurmak maʹnâsınadır; yukâlu: ضَفَرَ الرَّجُلُ إِذَا عَدَا وَسَعَى Ve

ضَفْرٌ [ḋafr] Şol örülmüş ipe denir ki onunla deveyi bend ederler; bi-maʹnâ mefʹûldür, cemʹi ضُفُورٌ [ḋufûr] ve ضُفُرٌ [ḋufur] gelir zammeteynle. Ve bir tutam ve bir deste örülmüş saç ve kıl makûlesine denir ki örgü taʹbîr olunur. Ve şol kumluğa ıtlâk olunur ki etrâftan birikmekle ʹazîm olmuş ola, ʹalâ-kavlin birbiri üzere sımsıkı yığılıp örülmüş ip gibi müteʹakkid olan kumluğa ıtlâk olunur; cemʹi ضُفُورٌ [ḋufûr] gelir. Ve

ضَفْرٌ [ḋafr] Cibsîn ve kireç ve balçıksız yapı yapmak maʹnâsına müstaʹmeldir; ʹarsa-i muhterika kenârına çevrilen duvar gibi ki duvar örmek taʹbîr olunur; yukâlu: ضَفَرَ الْبِنَاءَ إِذَا بَنَاهُ بِحِجَارَةٍ بِلاَ كِلْسٍ وَطِينٍ Ve dâbbenin ağzına ʹalef ilkâ eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: ضَفَرَ الْعَلَفَ فِي فَمِ الدَّابَّةِ إِذَا أَلْقَاهُ Ve saçı biriktirip toplamak maʹnâsınadır; yukâlu: ضَفَرَ الشَّعْرَ فِي رَأْسِهِ إِذَا جَمَعَهُ

Vankulu Lugatı - الضفر maddesi

اَلضَّفِرُ [eḋ-ḋafir] (ḋâd’ın fethi ve fâ’nın kesriyle) Cemʹi.

اَلضَّفْرُ [eḋ-ḋafr] (ḋâd’ın fethi ve fâ’nın sükûnuyla) Saç örülmesi ve gayrı nesne örülmesine dahi ıtlâk olunur, kaçan enli olursa. Ve

ضَفْرٌ [ḋafr] Saʹy maʹnâsında dahi istiʹmâl olunur; yukâlu: ضَفَرَ يَضْفِرُ ضَفْرًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي أَيْ عَدَا Ve

ضَفْرٌ [ḋafr] Deve semerinin kolanına dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı