eṯ-ṯurrâḵ ~ اَلطُّرَّاقُ

Kamus-ı Muhit - الطراق maddesi

اَلطِّرْيَاقُ [eṯ-ṯiryâḵ] (قِرْطَاسٌ [ḵirṯâs] vezninde) ve

اَلطِّرَّاقُ [eṯ-ṯirrâḵ] (ṯâ’nın kesri ve râ’nın teşdîdiyle) تِرْيَاقٌ [tiryâḵ] lafzında lügatlerdir.

اَلطِّرَاقُ [eṯ-ṯirâḵ] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Zikr olunan koyunun kulağı ortasına basılan damgaya denir. Ve بَيْضَةٌ [beyḋat] makûlesi nesne eylemek için dökülüp teneke gibi yassılanmış demire denir. Ve kat kat dikilmiş ʹArab papucunun her katına denir ki papucun endâzesine besberâber ola, kezâlik papucun tekine uygun gelen dîger tekine ıtlâk olunur. Ve mutlakan bir işe uygun gelen işe denir, meselâ bir küpenin teki bir âher küpeye uygun gelmek gibi; yukâlu: هَذَا طِرَاقُهُ أَيْ عَلَى حَذْوِهِ Ve ayakkabının cildine denir ki tasması nezʹ olunduktan sonra kalan cildinden ʹibârettir. Ve şol deriye denir ki kalkanın mikdârınca değirmice biçilip kalkana kaplanmış ola. Ve طِرَاقٌ [ṯirâḵ] bu maʹnâda mufâʹaleden masdar olur; yukâlu: طَارَقَ التُّرْسَ طِرَاقًا إِذَا قَوَّرَ الْجِلْدَ عَلَى مِقْدَارِهِ فَأَلْزَقَهُ بِهِ

Vankulu Lugatı - الطراق maddesi

اَلطُّرَّاقُ [eṯ-ṯurrâḵ] (ṯâ’nın zammı ve râ’nın teşdîdiyle) Ricâlden kâhin olan kimseler.

اَلطِّرَاقُ [eṯ-ṯirâḵ] (ṯâ’nın kesriyle) Şol naʹleyndir ki tatbîk olunup dikilmiş ola. Ve

طِرَاقٌ [ṯirâḵ] Birbiri üzerine olan yeleğe dahi derler; yukâlu: رِيشٌ طِرَاقٌ إِذَا كَانَ بَعْضُهُ فَوْقَ بَعْضٍ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı