اَلْعَيَطُ [el-ʹayaṯ] (fethateynle) Bir adamın gerdanı uzun olmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَيِطَ الرَّجُلُ عَيَطًا إِذَا كَانَتْ عُنُقُهُ طَوِيلَةً
اَلْعِيطُ [el-ʹîṯ] (ʹayn’ın kesriyle) Genç ve güzîde develere denir.
اَلْعَوْطُ [el-ʹavṯ] (سَوْطٌ [savṯ] vezninde) ve
اَلْعَيْطُ [el-ʹayṯ] (خَيْطٌ [ḣayṯ] vezninde) Gerdan uzun olmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَاطَتِ الْعُنُقُ تَعُوطُ عَوْطًا وَتَعِيطُ عَيْطًا إِذَا طَالَتْ Pes vâvî ve yâ΄î olur. Ve
عَوْطٌ [ʹavṯ] ve
عَيْطٌ [ʹayṯ] ve
عِيَاطٌ [ʹiyâṯ] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Hatun ve sâ΄ir hayvân kısır olmayarak niçe yıllar gebe olmayıp boş kalmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَاطَتِ النَّاقَةُ وَالْمَرْأَةُ تَعُوطُ عَوْطًا وَتَعِيطُ عَيْطًا وَعِيَاطًا إِذَا لَمْ تَحْمِلْ سِنِينَ مِنْ غَيْرِ عُقْرٍ
اَلْعِيطُ [el-ʹîṯ] (ʹayn’ın kesriyle) Cemʹi, hâmile kalmayan develer maʹnâsına.
اَلْعَيْطُ [el-ʹayṯ] (ʹayn’ın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Boyun uzunluğu.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı