el-ʹayret ~ اَلْعَيْرَةُ

Kamus-ı Muhit - العيرة maddesi

اَلْعَائِرَةُ [el-ʹâ΄iret] ve

اَلْعَيِّرَةُ [el-ʹayyiret] (سَيِّدَةٌ [seyyidet] vezninde) Şol mâla ıtlâk olunur ki kesret ve vefret cihetiyle nâzırın gözünü doldurur ola, gerçi benî âdemin gözünü bir avuç toprak doldurur; yukâlu: عَلَيْهِ مِنَ الْمَالِ عَائِرَةُ عَيْنَيْنِ وَعَيِّرَةُ عَيْنَيْنِ أَيْ كَثِيرَةٌ تَمْلَأُ بَصَرَهُ Şârih der ki zamân-ı Câhiliyye’de bir adamın develeri bin mihâra bâlig olunca fahlın gözlerini çıkarırlar idi. Baʹdehu mutlakan mâl-ı firâvânda istiʹmâl eylediler, hattâ mâl-ı kesîr ile geldi diyecek yerde; جَاءَ بِمَالٍ تَعَوَّرَ بِهِ عَيْنَا الْفَحْلِ derler.

Vankulu Lugatı - العيرة maddesi

اَلْعَيْرَةُ [el-ʹayret] (kezâlik ʹayn’ın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Mü΄ennesi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı