el-ḵaff ~ اَلْقَفُّ

Kamus-ı Muhit - القف maddesi

اَلْقُفُّ [el-ḵuff] (ḵâf’ın zammıyla) Bu dahi höbek gibi domalan yüksekçe yere denir. Ve nacağa denir. Ve bodur adama denir. Ve bir nesnenin sırtına ve taşra yüzüne denir. Ve baltanın sap geçirecek deliğine denir. Ve قُفُّ النَّاسِ [ḵuffu’n-nâs] derme çatma ecnâs-ı nâstan ʹibârettir; yukâlu: قَدِ اجْتَمَعَ عِنْدَهُ قُفُّ النَّاسِ أَيِ الْأَوْبَاشُ وَالْأَخْلاَطُ Ve havâda dağ tarzında zuhûr eden yumru ʹazîm sehâba denir. Ve şol sengistâna denir ki iri iri ve birbirine yanaşmış taşlardan ʹibâret ve zemîni bi’l-cümle dürüşt ve galîz olup aslâ yumuşak yeri olmaya. Ve gerçi dağlık olup lâkin tepesi sivri olmayıp nihâyet etrâfına havâle ve kayaları toprağından hâric çökmüş deve hey΄etinde ve dahi büyük ve küçük ola. Ve baʹzı قُفٌّ [ḵuff] vardır ki kayaları büyût gibi aʹzam olup ve aralıklarında baʹzen hemvâr ve merg-zâr yerler olur; cemʹi أَقْفَافٌ [aḵfâf] gelir ve قِفَافٌ [ḵifâf] gelir ḵâf’ın kesriyle. Ve

قُفٌّ [Ḵuff] Medîne’de bir vâdî ismidir, Zuheyr ona bir nesne izâfesiyle işbu beytinde tesniye olarak îrâd eylemiştir: “كَمْ لِلْمَنَازِلِ مِنْ عَامٍ وَمِنْ زَمَنٍ || لِآلِ أَسْمَاءَ فَالْقُفَّيْنِ وَالرُّكُنِ”

Vankulu Lugatı - القف maddesi

اَلْقَفُّ [el-ḵaff] (ḵâf’ın fethi ve fâ’nın teşdîdiyle) Otun tâzesinin ve sâfîsinin kuruması.

اَلْقُفُّ [el-ḵuff] (ḵâf’ın zammı ile) Yerin sahnından yüksek olan mahalli.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı