el-kužub ~ اَلْكُذُبُ

Kamus-ı Muhit - الكذب maddesi

اَلْكَذِبُ [el-kežib] (žâl-ı muʹeme ile كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve

اَلْكِذْبُ [el-kižb] (kâf’ın kesriyle) ve

اَلْكَذْبَةُ [el-kežbet] (kâf’ın fethi ve âhirde hâ’yla) ve

اَلْكِذْبَةُ [el-kižbet] (kâf’ın kesriyle) ve

اَلْكِذَابُ [el-kižâb] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) ve

اَلْكِذَّابُ [el-kižžâb] (جِنَّانٌ [cinnân] vezninde) Yalan söylemek maʹnâsınadır; yukâlu: كَذَبَ الرَّجُلُ كَذِبًا وَكِذْبًا وَكَذْبَةً وَكِذْبَةً وَكِذَابًا وَكِذَّابًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا أَخْبَرَ بِخِلاَفِ مَا هُوَve yukâlu: كُذِبَ الرَّجُلُ عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ إِذَا أُخْبِرَ بِالْكَذِبِ Yaʹnî yalan söz ile aldanıldıkta.

Vankulu Lugatı - الكذب maddesi

اَلْكُذُبُ [el-kužub] (zammeteynle) كَذُوبٌ [kežûb]un cemʹidir; صَبُورٌ [ṡabûr] ile صُبُرٌ [ṡubur] gibi; ve minhu kare΄e baʹzuhum: “وَلَا تَقُولُوا لِمَا تَصِفُ أَلْسِنَتُكُمُ الْكُذُبُ” (النحل 116) فَجَعَلَهُ نَعْتًا لِلْأَلْسِنَةِ

اَلْكُذَّبُ [el-kužžeb] (kâf’ın zammı ve žâl’ın teşdîdiyle) كَاذِبٌ [kâžib]in cemʹi. Mislu: اَلرَّاكِع [er-râkiʹ] ve رُكَّع [rukkaʹ].

اَلْكِذْبُ [el-kižb] (kâf’ın kesri ve žâl’ın sükûnuyla) ve

اَلْكَذِبُ [el-kežib] (kâf’ın fethi ve žâl’ın kesriyle) Yalan söylemek; yukâlu: كَذَبَ كِذْبًا وَكَذِبًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي Ve

كَذِبٌ [kežib] Vücûb maʹnâsına da gelir. Ve fi’l-hadîsi: “ثَلَاثَةُ أَسْفَارٍ كَذَبْنَ عَلَيْكُمْ” İbnu’s-Sikkît eyitti: gûyâ ki كَذَبْنَ bu makâmda kelime-i igrâdır, yaʹnî عَلَيْكُمْ بِهِ pes bu şol kelime-i nâdiredir ki ʹalâ-hilâfi’l-kıyâs gelmiştir. Ve ʹÖmer’den radıyallâhu ʹanhu rivâyet olunmuştur ki “كَذَبَ عَلَيْكُمُ الْحَجُّ” buyurmuştur; ey: وَجَبَ Aḣfeş eyitti: اَلْحَجُّ sûretâ merfûʹdur ammâ hakîkatte mansûbdur, zîrâ murâd hacca emrdir, nitekim أَمْكَنَكَ الصَّيْدُ derler, egerçi murâd إِرْمِهِ demektir. Ve

كَذِبٌ [kežib] Eğlenmek maʹnâsına da gelir; yukâlu: مَا كَذَبَ فُلَانٌ أَنْ فَعَلَ كَذَا وَكَذَا أَيْ مَا لَبِثَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı