اَلْكَِنَازُ [el-kenâz - el-kinâz] (kâf’ın fethi ve kesriyle) Şitâ΄ eyyâmına saklamak için hurmânın kavsaralara basımına denir; yukâlu: دَنَا زَمَنُ الْكَنَازِ أَيْ أَوَانُ كَنْزِ التَّمْرِ
اَلْكِنَازُ [el-kinâz] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Gövdesi semiz olup etleri sımsıkı pek ve kunt olan nâka ve hatuna denir; yukâlu: نَاقَةٌ وَجَارِيَةٌ كِنَازٌ أَيْ كَثِيرَةُ اللَّحْمِ صُلْبَةٌ Cemʹi كُنُزٌ [kunuz] gelir zammeteynle ve كِنَازٌ [kinâz] gelir müfredi gibi ki hareketeynin ve elifin ihtilâfı tasavvuruna mebnî.
اَلْكِنَازُ [el-kinâz] (kâf’ın kesri ve fethiyle) Hurmâ kesimi; yukâlu: هَذَا زَمَنُ الْكِنَازِ İbnu’s-Sikkît eyitti: Fethten gayrı işitilmemiştir. Baʹzılar eyitti: feth ve kesr câ΄izdir, جَذَاذٌ [cežâž]la جِذَاذٌ [cižâž] gibi ve صَرَامٌ [ṡarâm] ile صِرَامٌ [ṡirâm] gibi ki bunlar dahi kesim maʹnâsınadır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı