اَللَّطِخُ [el-leṯiḣ] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Taʹâmı üstüne başına ve saçına, sakalına döküp bulaştırarak ekl eden kimseye denir; yukâlu: رَجُلٌ لَطِخٌ أَيْ قَذِرُ اْلأَكْلِ
اَللَّطْخُ [el-laṯḣ] (lâm’ın fethi ve ṯâ’nın sükûnuyla) Murdâr nesne bulaştırmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَطَخَهُ بِكَذَا لَطْخًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا لَوَّثَهُ Ve bir adama bir şerr ve kerîhe ʹazv ve isnâd eylemek maʹnâsınadır ki maʹnevî âlûde kılmaktır; yukâlu: لُطِخَ بِشَرٍّ عَلَى الْمَجْهُولِ إِذَا رُمِيَ بِهِ Şârihin beyânına göre binâ-i maʹlûm üzere de müstaʹmeldir Ve
لَطْخٌ [laṯḣ] Bir mikdârca nesneye ıtlâk olunur, gûyâ ele bulaşacak mikdâr ki bir bulaşım taʹbîr olunur; fi’l-asl masdar olup ism kılınmıştır; yukâlu: فَي السَّمَاءِ لَطْخٌ مِنَ السَّحَابِ أَيْ قَلِيلٌ مِنْهُ ve tekûlu: سَمِعْتُ لَطْخًا مِنْ خَبَرٍ أَيْ يَسِيرًا
اَللَّطْخُ [el-laṯḣ] (lâm’ın fethi ve ṯâ’nın sükûnuyla) Bulaştırmak; yukâlu: لَطَخَهُ بِكَذَا لَطْخًا فَتَلَطَّخَ Ve
لَطْخٌ [laṯḣ] Söz atmağa dahi derler; yukâlu: لَطَخَ فُلَانٌ بِشَرٍّ أَيْ رَمَى بِهِ Ve bir pâreye dahi derler; yukâlu: فِي السَّمَاءِ لَطْخٌ مِنْ سَحَابٍ أَيْ قَلِيلٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı