Kamus-ı Muhit - اللماز maddesi

اَللَّمَازُ [el-lemâz] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) ve

اَللُّمَزَةُ [el-lumezet] (lâm’ın zammıyla هُمَزَةٌ [humezet] vezninde) Dâ΄imâ nâsı taʹyîb eden ʹalâ-kavlin yüzüne karşı taʹyîb eder olan kimseye denir. Niteki هُمَزَةٌ [humezet] nâsı gıyâbında taʹyîb eden kimseye denir yâhûd هُمَزَةٌ [humezet] dâ΄imâ fasl ve gıybet eden ve لُمَزَةٌ [lumezet] nâsa ʹayb ve nakîsa ʹazv eden yâhûd ikisi de bir maʹnâyadır. Yâhûd هُمَزَةٌ [humezet] yüze karşı ve لُمَزَةٌ [lumezet] gıyâbda fasl ve mezemmet eden yâhûd هُمَزَةٌ [humezet] nâsın nefsine müteʹallik ʹuyûb ve nakâyısını zikr ile taʹn ve taʹyîb eden ve لُمَزَةٌ [lumezet] nesebine müteʹallik hâlât cihetiyle taʹn ve teşnîʹ eden yâhûd هُمَزَةٌ [humezet] göz ile işâret ederek ve لُمَزَةٌ [lumezet] lisânla taʹn eden yâhûd ʹale’l-ʹakstir; yukâlu: رَجُلٌ لَمَّازٌ وَلُمَزَةٌ أَيْ عَيَّابٌ لِلنَّاسِ أَوْ هُوَ الَّذِي يَعِيبُكَ فِي وَجْهِكَ وَالْهُمَزَةُ مَنْ يَعِيبُكَ فِي الْغَيْبِ أَوِ الْهُمَزَةُ الْمُغْتَابُ وَاللُّمَزَةُ اَلْعَيَّابُ أَوْ هُمَا بِمَعْنًى وَاحِدٍ أَوِ الْهُمَزَةُ اَلْمُغْتَابُ فِي الْوَجْهِ وَاللُّمَزَةُ فِي الْقَفَا أَوِ الْهُمَزَةُ اَلطَّعَّانُ فِي النَّاسِ وَاللُّمَزَةُ اَلطَّعَانُ فِي أَنْسَابِهِمْ أَوِ الْهُمَزَةُ بِالْعَيْنِ وَاللُّمَزَةُ بِاللِّسَانِ أَوْ عَكْسُهُ

Vankulu Lugatı - اللماز maddesi

اَللَّمَّازُ [el-lemmâz] (lâm’ın fethi ve mîm’in fethi ve teşdîdiyle) Kınayıcı ve taʹyîb edici kimse.